pek liste yapma alışkanlığım yoktur, zaten yine yapan da ben değilim.
çok sevgili last fm i dinlerken sevdiğim şarkılar listesine eklediğim şarkıların mart 2009dan sonrasını rss ten aldım, hangi parçayı hangi gün saat kaçta sevdiklerim arasına kattığım yazıyor.
(maalesef sadece nisan a kdr becerebildim henüz, çok da uykum var gerisiyle uğraşılmaz bu gece)
öyle sınır tanımadan, içimden geldiğince bir yazı işte.. tümünü okuyabilene aşkolsun..
mikishep's Loved Tracks
Recent tracks loved on Last.fm

Frank Sinatra – I've Got You Under My Skin
25 December 2009 10:04
bu bloga azıcık göz gezdirmiş biri bilir ki ben sinatraya aşığımdır, arada gençliğiyle karşılaşacağımın hayali kurar, dans ederim onunla. pek tabiki bu şarkıyı bilmem 2009'a rastlamaz. çok çok uzun zamandır severiz birbirimizi.. ah sinatra.. yazarken bile dinlemiş kadar oldum bak.

Mumford & Sons – Thistle & Weeds
24 December 2009 10:29
son 1 haftanın gözdesi, yeni keşfim.. zaten bununla ilgili özel bir -kısa da olsa- yazı var, dahası da yazılır aslında dinlerken. ama çok kişisel bir yazı olur, sonra kimseler anlamaz.

Katatonia – New Night
09 December 2009 15:26
katatonia denilince ilk aklıma gelen "we must bury miii" bağırışlarım da olsa, bu şarkı da yeni albümle beraber gözdem oldu.

(yazı anında çalan : deep purple- sitting in a dream.. bu şarkı sabahlara kadar oturup müzik dinleme seanslarımdan kalma, günün ilk ışıklarını görüp de müziği ancak öyle kapatabildiğim bir gün keşfetmişimdir heralde yine.)

Morcheeba – Enjoy The Ride (Feat. Judy Tzuke)
09 December 2009 11:25
Tatlı şarkı. Bilmiyormuşum ben bu şarkıyı. İsmine uygun bir hayal kurduruyor, güneşli bir havada tatlı tatlı yolda gidiyor olmayı istiyor can. lila'ya gidermiş gibi, öylesine mutlu..

Iron Maiden – For the Greater Good of God
02 December 2009 23:21
(şuan da arkadan başka bir maiden şarkısı çalıyor : the clansman. ne denebilir ki? koca maiden işte, bir de 30 larıma gelmeden izlesem şu adamları..)

Lacuna Coil – Purify
02 December 2009 22:50

David Bowie – Bring Me The Disco King (Loner Mix)
02 December 2009 22:47
yorumsuz kalsın bu şarkı. maynarddd diyebilirim sadece..
hatta bir daha: maynardddddddd

Manga – Dursun Zaman
02 December 2009 22:45
bilenler bilir, ilk manga çıktığında çok gıcık olmuştum. ama sonradan kabullendim, bir kaç şarkı var ki ciddi güzel. bu da onlardan biri işte. hani evde bağıra çağıra söylenenlerden.

Our Lady Peace – All for You
02 December 2009 22:26

Gren – Sen
16 November 2009 15:15
2009 un "moda" keşiflerinden..

Black Sabbath – The Sabbath Stones
28 October 2009 23:08

Arctic Monkeys – Dance Little Liar
28 August 2009 10:47

Björk – Dull Flame of Desire (duet with Antony Hegarty)
05 August 2009 12:00
bu sene "ben björk sevmem" cümlemi yuttuğum sene oldu sanırım, 2-3 björk şarkısını bolca döndürüp dinledim durdum. ama hala o björk filminin ne kadar korkunç olduğu gelince aklıma, soğuyorum kadından..

Antimatter – Going Nowhere
04 August 2009 12:24
karanlık, güzel parçaların insanları..

Scorpions – Always Somewhere
04 August 2009 12:13
uçaktan koşa koşa inip, eve bavulumu bırakıp üstün performans gösterip gittiğim konserin sahipleri. bateristin şovu da en çok aklımda kalan. bir de holiday pek tabii ki. bu şarkı da, yani always somewhere güzelim şarkılardan sadece biri.

The Rolling Stones – You Can't Always Get What You Want
22 July 2009 16:46
bir ara her yerde, her dizide, her adımımda bu şarkı ve bu söz çıkar olmuştu karşıma. belki de ne istediğimi iyi bilmiyordum o sırada. şimdilerde daha mı iyi biliyorum? öyle geliyor, 2010'da göreceğiz..

Riverside – Stuck Between
26 June 2009 15:32
bi daha gelseler, ve bu sefer ayağım kırık olmasa.. (özel bi gün..)

Anathema – Barriers
24 June 2009 17:09
bu sene en az anathema dinlediğim sene sanırım, son 5-6 seneye göre. belki de yeni çok fazla bir şey olmadığı için, ya da daha az ..

Iron Maiden – Brave New World
04 June 2009 14:15
yine maiden..

Mavi Sakal – İster Misin (Radyo/TV Edit)
02 June 2009 21:16

Riverside – Left Out
02 June 2009 21:01

Dream Theater – Wither
02 June 2009 21:01
albümde dinler dinlemez beni vuran şarkı.. Like reflections on the page The world's what you create

Gelka feat. Beth Hirsch – Under My Star
29 May 2009 16:23
çok uğraştık ama sonunda dinledik.. iyi ki de uğraşmışız

Manic Street Preachers – Doors Closing Slowly
28 May 2009 14:32
sesini özlediğim.. hatırlamıyorum buraya yazdım mı ama bu şarkı apayrı..

Massive Attack – Teardrop
25 May 2009 10:21
house ile birlikte yeniden sevilenler listesine giriş yapan teardrop. (diziler başlamalı artık, özellikle 24 ve greys)

Portishead – Roads
25 May 2009 10:21
gece, istanbul dışına doğru giderken çalmalı.

Starsailor – Safe At Home
24 May 2009 16:01
"tişikkürler"

The Hoosiers – A Sadness Runs Through Him
24 May 2009 15:20
içinde sadness geçip, bu kadar oynak olması ne ironik.. seviyorum

şimdilik bu kadar yorumlarım, listenin gerisi aşağı
belki yarın editlerim

Matthew Mayfield – First in Line
11 May 2009 23:55

God Is an Astronaut – Forever Lost
11 May 2009 22:13

Archive – Again
11 May 2009 21:37

Snow Patrol – Chasing Cars (Live In Toronto)
09 May 2009 02:15

Other Lives – Black Tables
09 May 2009 01:58

Samuel Barber – Adagio for Strings, Op. 11
09 May 2009 01:16

Unkle Bob – Swans
03 May 2009 18:11

Matt Costa – Wash Away
03 May 2009 00:45

Johann Pachelbel – Canon in D Major
01 May 2009 12:18

Sweek – Iki
29 April 2009 12:15

Emily Loizeau – Comment Dire
29 April 2009 12:00

Emily Loizeau – Songes
29 April 2009 10:42

All Angels Gone – Unrelated
26 April 2009 20:37

Dream Theater – A Rite of Passage
24 April 2009 00:01

Kuanta – sadece
22 April 2009 14:00

Queen – These Are the Days of Our Lives
20 April 2009 22:12

Queen – Love Of My Life
20 April 2009 22:12

Louis Armstrong – What A Wonderful World
08 April 2009 12:28

Emir Diril (Drey) – Solitude B-eaolian
06 April 2009 21:41

Csaba Onczay,Cello – Suite No. 1 In G Major, BWV 1007: 1: Prelude
28 March 2009 00:03

David Gilmour – High Hopes
27 March 2009 15:31

Editors – When Anger Shows
22 March 2009 13:17

sabah sabah lastfm im bana bir şarkı çalmayı uygun gördü ki.. çok fena

Mumford and sons - Thistle & Weeds

plant your hope with good seeds
Don't cover yourself with thistle and weeds

25 aralık edit: bu şarkının bana verdiği duyguyu çözdüm.. özletiyor.. sevdiceğimi özlüyorum her dinleyişimde, her an yanımda olsun istiyorum sonra..

o kadar üşüyorum ki yakın zamanda ofisteki kaloriferlerden biriyle aşk yaşamaya başlayacağım

hadi artık 24 başlasın

evet yıl bitimine yavaş yavaş yaklaşıyoruz, yavaş yavaş yurtdışındakilerden yüzbin gün kapalı olacağız yazıları da gelmeye başladı, artık yılbaşı konuşmaları dönüyor. ben de last fm in tuttuğu verilere göre ama harcanılan zamanla başka bir sitenin yaptığı bir listeyi sunuyorum, buyrun:

mikishep's most played artists:

	Artist	Original rank	Tracks	Minutes	Difference
1.	Gripin	1	829	3647	-
2.	Mor ve Ötesi	2	737	2960	-
3.	Katatonia	3	504	2352	-
4.	Anathema	7	442	2342	3
5.	Dream Theater	11	309	2116	6
6.	Opeth	18	257	2090	12
7.	Megadeth	5	464	2018	2
8.	Muse	4	499	1937	4
9.	Placebo	6	455	1774	3
10.	Iron Maiden	9	323	1561	1
11.	Pain of Salvation	17	275	1462	6
12.	Scorpions	10	310	1369	2
13.	Novembre	21	234	1240	8
14.	Judas Priest	16	276	1214	2
15.	Riverside	24	224	1176	9
16.	Kings of Convenience	8	334	1174	8
17.	Green Carnation	19	251	1154	2
18.	Entwine	15	278	1130	3
19.	Manic Street Preachers	13	294	1127	6
20.	Antimatter	20	238	1122	-
21.	Moonspell	29	199	922	8
22.	Madrugada	26	206	916	4
23.	A Perfect Circle	22	229	908	1
24.	The Last Shadow Puppets	12	298	864	12
25.	Editors	23	227	839	2
26.	Hans Zimmer	37	166	832	11
27.	Poets of the Fall	28	201	827	1
28.	Brazzaville	27	204	819	1
29.	The Gathering	38	151	767	9
30.	Lacuna Coil	34	177	749	4
31.	Kent	30	195	728	1
32.	Arid	32	191	709	-
33.	Circa Survive	31	192	697	2
34.	Depeche Mode	40	146	671	6
35.	The Foreshadowing	46	136	639	11
36.	Pink Floyd	48	134	636	12
37.	Cinerama	36	174	617	1
38.	Snow Patrol	35	176	610	3
39.	Apocalyptica	39	149	600	-
40.	Minor Majority	33	185	576	7
41.	Bloc Party	43	142	570	2
42.	Puressence	43	142	565	1
43.	The Cure	47	135	560	4
44.	Tiger Lou	41	145	548	3
45.	Blackfield	45	139	535	-
46.	Antony and the Johnsons	49	131	508	3
47.	Morrissey	50	130	442	3
48.	System of a Down	42	144	436	6
	Redd	Problem with Musicbrainz artist ID - try to find this artist on Musicbrainz.
	Sakin	No artist ID from Last.fm - try to find this artist on Musicbrainz. ps: bir de 2009da ne dinlemişim listesi koyarım belki buraya.

Stop chasing shadows
Just enjoy the ride

got it:)
mutlu mutluyum bugün

please tell me now what life is
please tell me now what love is
well tell me now what war is
again tell me what life is

maiden

yarın işe gitmek istemiyorum
bu gece boyunca aynen bu şekilde(kaloriferle bütünleşmiş halde, battaniyem ve ikea saolsun kucağımda laptopımla) ve kulağımda kulaklığımla müzik dinlemek istiyorum.
çalışmanın en sıkıcı tarafı, hep meli malılarla gezmek. her hsonunu planlamak zorunda kalmak, çünkü hsonları öyle değerli ki.
eskiden, özellikle de yazları evde tek başıma kaldığımda gece uyumaya korkar olduğum zamanlarda sabaha kadar oturup bunu yapardım, kaloriferle bütünleşme kısmı hariç tabii ki.
belki de bu bloga bu yazıyı onuncu kez yazıyorumdur bilmiyorum, ama yapcak bir şey yok, mi bu.

night is the new day

Bring Me The Disco King

hani koku çok şey hatırlatır insanı, bazı şarkılar da öyledir
tek bir notası bile eski kokar etrafınızda.. gününüzü sorgularken bu kokuyu duymaksa zor gelir..

her şeye rağmen çok çok seviyorum bu şarkıyı

ankara'nın en güzel yanı...

İSTANBUL'a dönüşü..

yoğun sıkıntılı bir 2 ay sonrasında yeniden üstümdeki yükü atmış, atamayacaklarımı taşımaya devam eder durumda, gerginliğini geride bırakmaya çalışır olarak buradayım.

en azından bir süre suçluluk duymadan kitap okuyabilir, müzik dinleyebilirim (misal şuan gren- sen)

bazen karşınızdaki insan sizi ne kadar kolay üzebiliyor.. şaşırtıcı.. ne kadar minik şeyleri düşünmek ne kadar zor oluyor ve yorulan oluyorsunuz. sonra yorup, tekrar üzülüyorsunuz.
kafanızdan geçen cümlelerin sese dönüşememesinin sonunda sadece sarılıp susmak sakinleştiriyor insanı.

yazamadım biliyorum

gece (akustik)- mor ve ötesi

...beş yüz günü

tesadüfler..
o gün başka bir telefon gelseydi.. kendimi yorgun hissetseydim.. canım tek kalıp dizi izlemek isteseydi.. kafam karışık olsaydı.. mutsuz bi suratım olsaydı.. oraya hiç gitmeseydim..
belki de önceki geceyi ağlayarak geçirmeyecek, dün geceyi mutlu geçirmeyecek
ya da şuan hiç aklımda bile olmayacaktı
tesadüf

lets have a war

un peu mélangée


(foto open.salon diye bir siteden)

chasing

-cars
-amy
-dreams
-jobs
-sleep time
-loves
-people
-days
-monts
-years
-someone
-the one
-life

chasing..

stres yorgunluk kötü rüyalar

cuma cihangir'de sheplerle güzel bi yemek(taze fasulyeye benzeyen yeşil tagliatelliler), bolca kahkaha, şarap, "erkeklere ultimatom veren kızları hiç sevmem", tek kişilik yatağı kıralım sorunu vs vs.
cumartesi kahvaltı yaparken truman show, kiki'de sj, erkeklere erkek bakışları, kadın bakışları,çok düşünceli kızlar.. galatada guerilla lighting ışığında rakı muhabbet ( çok keyifliydi), karaköy'den kadıköy'e gece vapur keyfi, moda keyfi ..
pazar her zamanki moda kahvaltısı, sıcak hava, yürüyüş, denize karşı borçlar kanunu, vapur keyfi ve eve dönüş sıkıntısı yeniden..
ve yeniden pazartesi

haftasonu çok güzel geçmiş, farketmeden, dolu dolu, eğlenceli

I don't have to be where I don't want to be at all

Maybe I'll go far

Kafanın dinlendiği bir tatil sonrası yeniden işe dönmek, tekrardan adapte olmak çok zor oluyor. Her an tatile geri dönme isteği, niye bu kadar çabuk geçiyor diye sızlanmalar..


Going nowhere, sitting in a dream...

yeniden greys

Waited a hundred years to see your face,
And I would wait a hundred more
If only to be near you,
To have you and to hear you.
Isn't that what time is for?

çok özlemişim,
ruh temizleyici

ofis bastı bugün bana. resmen kendimi kapana kısılmış gibi hissediyorum, oysa maşallah güzel bi ofis ortamı ve arkadaşlığı var burada biliyorum.
bu sanırım yaklaşan tatil sabırsızlığı kaynaklı bir iç sıkıntısı. bir an önce gitmek istiyorum, dinlenmeye ve değişikliğe sabırsızım - birazcık onun da ilk olması korkusu olabilir içimde-
tabi bir de sınav stresi var yeniden, sonra o bitince diğer sınavın stresi.
tekrarlanması sıkıntılı prosedürler.
çok sıkıntılıyım bugün bu sebeplerle, hava almak istiyorum.
keşke yerimiz boş olsa da sahilde takılsak biraz akşam.

getting old

You Can't Always Get What You Want

lütfen yarın çok yağmur yağmasın

yeni ipod nanolar çıkmış(4.jenerasyon).
hiçbir zaman nanocu olmadım ben, hep mini sevdim. touch ım var artık, hala minim çalışıyor olsa mini kullanırdım diyorum.
ama gördüm ki yeni nanolara kıskandırıcı bir özellik gelmiş(video kamerayı filan boşver) : radyo!
hem de durdurulabilir radyo, geri ileri alınabilir radyo
of çok kıskandım, çok!

kız işidir herhalde -ki hiç ama hiç umrumda değil- ama bazı filmler on kez de izleseniz yine aynı tatlı duyguyu yaratır içinizde. bu gece de tnt de you've got mail vardı. basit bir konu, basit diyaloglar ama tatlı işte yine de. müzikleriyle görüntüleriyle belki de. Seviyorum bu filmi

Çok yağmur var dışarıda saatlerdir. Keşke yarın yorganın altından hiç çıkmasam, kitap okusam sadece. İş yapasım yok hiç.
Tatile az kaldı, acaba hava nasıl olacak ??? güzel olursa deniz güneş keyfi olur, yağmur olursa film, yürüyüş. hiç farketmez aslında yeter ki biraz uzaklaşalım buralardan ve işten.

If you want a lover
Ill do anything you ask me to
And if you want another kind of love
Ill wear a mask for you

tam cohen lik hava
bolca yağmur

gece rüyamda lise sonun ilk günüydü.. uzun zamandır bu kadar geçmişe dair bi rüya görmemiştim, özledim aslında liseyi belki de ondandır
ya da eylül ayı pazar gecesi ve moda'da uyumanın etkisidir.

ben editors özledim.
geçen sene de bir ara böyle tutturmuştum "editors konseri istiyorum beeen" diye, bugün de editors ım geldi resmen.
bi de duydum ki yeni single çıkmış papillon diye, daha bir şenlendi gönlüm. bi de gelseler tekrardan, ah bi de gelseler kapımı çalıp "mi sana geldim" deseler:)

Altınoluk'ta uyuyarak geçirilmiş 3 gün
peb'in yazlığında -kısa ama iyi gelen- 1,5 gün
bütün yazın tatil toplamı budur hala. bayramı bekliyorum deli gibi 24 gün kaldı, sonra 9 gün boyunca hiçbir şey düşünmeden yatacağım, gezeceğim, kitap-deniz-muhabbet üçlüsünde kafamı dinlendireceğim. o kadar ihtiyacım var ki buna. yoksa seyreyleyin kışın buraların gümbürtüsünü..

dizilerimi özledim bi de, artık Eylül gelse de başlasalar, kafamı boşaltsam izlerken.

zaten en çok Eylül severim ben. ne de olsa Eylül çocuğuyum
hem hava ılınır, nefes almaya başlarsın, hem yağmur yağar -ama en güzel yağmur- , keyiflidir işte. inanıyorum bu Eylül hepsinden güzel olacak. içinde hem tatil, hem sevdicek, hem de diziler var.
bu arada yalnız yaşamanın 1.yılını da dolduruyor olucam 11 Eylül'de.

hadi gelsin artık, bekliyorum sabırsızca

ps: puzzle bitti, bi de yapıştırıp çerçevelemeyi başarsam bi kez..

anladım ki büyümüşüz.

mayıs sonunda üniversitedeki en yakın arkadaşımının nikahıyla başladı her şey. sonra facebook denen fotoğraf albümüne teker teker düğün nişan fotoğrafları dökülmeye başladı. onun gelinliği nasıl olmuş, şunun damatlığı da şöyleymiş diye bütün yaz konuştuk. herkes en az bir arkadaşının düğününe/nikahına katıldı.
bugün itibariyle anladım ki büyümüşüz. çok garip bir duygu arkadaşların evlenmeye başlıyor olması. shep'te bile evlilik sözleri dönmeye başladı.
sanırım shepten biri evlendiği gün, asıl o gün çok garip bir duygu olacak.

bakalım..

haftasonunu da katarsak 5 gün işe gelmeyeceğim, o kadar mutluyum ki

tiffanys..

yorucu bir iş gününün ardından en güzeli ..

Benim bugün canım sabaha kadar oturup elimde çayım dizi izlemek istiyor. hatta mümkünse izlemediğm 24 bölümleri olsun onları izliyim heyecan içinde.
hadi 8.sezon başlasın artık

Çok erkenden başladı bugün. sabah 6 sularında uyanıyorum iki perşembedir, şikayetim var diyemem. güne erken başlamak çok güzel oluyor aslında, sonrasında iş saatleri çok uzun gelse de.
sabah ilk vapura binme deneyimini yaşadım hatta bu sabah, kimsecikler olmuyormuş sabahın 6:45inde..keşke makinem yanımda olsaydı dedim. bir dahaki sefere artık

hiç sevmem dediğim björk e takıldım dünden beri iki şarkı arasında dönüp dönüp duruyorum. cumartesi günü şaraplarımızı içerken dj imizden gelen jóga ile hatırladım, sonra da tesadüfen antony and the johnsons'ın antony si ile düeti full flame of desire 'ı dinledim. ikisi arasında dönüyor playlist sürekli. bir de bir fotoğraf var tatlı amca ve kaplumbağa yeğeni..
11:11..

herkes sürekli tatile çıkıyor. bayrama daha çok var ve ben çok yoruldum, canım hiç ama hiç iş yapmak istemiyor, hele de bugün.

yok artık

Sanırım yukardaki benle dalga geçiyor
Hatta sanırım değil kesin geçiyor!
Herkes birbirini tanıyor olmamalı ya, hep aynı topluluğun içinde mi dönüp duruyoruz anlamıyorum ki.
Bir kabusun içinde yaşadığıma inanıyorum

puzzle delisi

yeniden puzzle.. en son taşınırken puzzle ımı parçaladıklarında küsmüştüm, bi süredir uğraşmıyordum hiç. Bir kaç gündür içimde yeniden uğraşma fikri vardı, dün d&r da bunu bulunca, hem kolay hem de güzel diye tekrardan yola çıktım.
Bitince de bu sokağın gerçeğine gidip fotoğrafını çekmek istiyorum (sözümü aldım bile).

Tabii her zamanki gibi puzzle a başlar başlamaz kendimi kaybettim ve en az 4 saat uğraştım, uykumun son noktasına kadar kendimi masadan kaldırmadım, hatta kendi işim olsa bugün asla evden çıkmaz başından da kalkmazdım. Şimdi bir an önce perşembe akşam olsun da yeniden masama oturayım istiyorum.

bu akşam itibariyle yayınımıza mini tatil arası veriyoruz
oh

içime sinmedi yeni görünüş, ne varsa eskilerde var diyerek hafif bir grilik havasında geri döndüm.
önceki postumda bahsettiğimi kaçırmış ve merak edenler için fotosu:


hala başlıktaki arka fonu istiyorum ama
yolunu bulursam eklerim sonradan

ve karşınızda 2009 yaz modeli blogum.
bir tek arka fonunun beyaz olmasıyla derdim var, onu da değiştirmek için html'den anlayan biri lazım bana.

Whats yours is mine and whats mine is mine too

bu şarkıya bayıldığımı söylemiş miydim, çok seviyorum çok
Dread and the Fugitive Mind-Megadeth

o zaman
mj- thriller ve mj- smooth criminal diyorum ben.
farkettim ki bunları dinlerken daha 6-7 yaşlarındaymışım ben, ablam saolsun küçüklüğümde hiç eksik kalmamışım micheal.babam bile kaset alıp getirmişti amerika'dan dönerken. hep beraber, pop saatinde bu adamı izlerdik.
çikolata renkli sanatçımız (beyaz çikolata)..

brazzaville's reborn

Somehow it makes sense that Brazzaville’s first real global release will be through a Turkish label!
This album features classic Brazzaville songs played by Turkish musicians. I think it’s going to be a very interesting project.

la la la

ofiste en nefret ettiğim şey kırtasiye malzemeleriyle savaş vermek !
max adlı tel zımbam bozulunca iki saat kendisinin yuttuğu zımbaları çıkarmaya uğraşmak, delgeçin kağıtları çok sevip bırakmamak istemesi filan.
deli oluyorum bunlarla uğraşırken deli

Thinking about thinking of you
Summertime think it was June
Yeah think it was June
Laying back, head on the grass
Children grown having some laughs
Yeah having some laughs.

Made me feel like the one

dediler ki postlarım sadece kendimin anlayacağı şekildeymiş
ekleme yaptım
yine de anlaşılır olduğunu sanmasam da..

stereophonics- dakota
bu adamın bana çok hoş geldiğini yazmış mıydım hiç?

dopdolu, beklenmedik, bi süredir geçirdiğim en güzel haftasonuydu

bu gece e.günlüğü 1980 dinlemek istedi canım
nası da vurucudur bu şarkı...
bi de bozcaada'da sandalda olmak isterdim bunu dinlerken

oldukça sıkıntılı bi haftasonunun ardından..
tomorrow is "a new day to live"