Monday, March 24, 2008

bsid

hani aslında çok fazla söyleyecek şeyiniz vardır ama hepsi tek tek içinizde kalır.
dile gelmesi zordur bazı sözcüklerin, yada dile gelmemesi gerektiği için içinizde bi köşeye koyar tozlanmasını beklersiniz.
sonra bi an atfedilmiş bir müzik başlar.
evet atfedilmiş bir müzik..
köşedeki herşey geçerken çarptığınız bir biblo gibi yerle bir olur. farketmeden dokunmuşunuzdur ama geri dönüşü yoktur artık.
o anlarda ne sevgiler ne aşklar ne ayrılıklar ne kararlar neler neler olmuştur kimbilir.
başlarsınız atfetmeye kelimelerinizi

açık kalp ameliyatı da böyle birşey olsa gerek ..

fantastik bir filmde olsaydık belki kalpten çıkan duyguları da uçuşurken görebilirdik, o duyguların harfleri üstlerine giyip yerine ulaşıp, kulaktan diğer vücuda girip sonrasında kendine bir yer aradığını; bazen bulduğunu aradığı kalbi , bazen de kalbi es geçtiğini.
yada ayrılıklarda diğeri konuşurken her harf giymiş duygunun dinleyenin vücudunda tepinip zıpladığı herşeyi ezip geçtiğini. dinleyenin kalbine gidip orda kalan parçalarını toplayıp götürdüğünü. akciğerleri çekiştirerek nefessiz bırakışını .. göz bebeklerine su atarak yaşartmalarını..








Blogged with the Flock Browser

Monday, March 10, 2008

Sunday, March 02, 2008

thats it !

pazar sabahları özeldir
cumartesi çalışmasanız bile pazarın yeri ayrıdır
hava güzelken sahilde olmak sahilde çay içmek ayrı bi ritüel ayrı bi zevktir, ne zaman olursa olsun. belki de sırf bu yüzden birçok kişi istanbulu bırakıp gidemez.

haftaiçi çalışırken parıldayan her güneş haftasonu için sahilde çay sahilde güneştir..
dışarıyı umarak geçen bi haftanın sonunun yağmura dönüşmesi ise hayal kırıklığı olur..

yine de pazar sabahı derken.. pazar sabahına kabusla uyanmak ise özel pazar gününün bittiği andır.
kelimelere bile dökmekten korktuğunuz bir kabus gördüğünüzde ne pazar kalır ne de gün kavramı. nefes alamazsınız.

nefes almak ne kadar yorucu bi işmiş meğerse

doğru nefes açıcıyı bulmaksa daha da zor.. böyle bir reçete yazmış mıdır acaba doktorlar hiç?

haftasonları evde sıkılmamak için yapılan dizi aktivitesinin ortasında bir anda nefes açıcınızı duyarsınız
"bum thats it"
nefes alıyorum yeniden:pavane!
evet budur
klasik müzikmiş hiç hiç hiç aklıma gelmemişti
fauré! ve pavane !

faur'ing and breathing

yetenekli insanlar olmasaydı biz nasıl nefes alırdık acaba
?!

Blogged with Flock

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails