Tuesday, April 29, 2008

iki gram güneş çıkınca..









kent albüm çıkarmış, ben kişisinin haberi bile olmamış. bi sene olmuş nerdeyse. ki ben kenti böyle bi içimden severim, hani görsem kucaklıcam adamları o kadar. hüzün mü istiyosun al dinle, yok böyle yolculuk havası essin etrafında başka yerlere gidiyormuş hissi edin mi istiyorsun al dinle- ki şuan dinlediğim şarkı aynen bu hissi verdi bana : sömnen.- kimbilir ne diyorlar aslında.
çok da ilgilenmiyorum, vokal abinin sesi ve müzik bana birçok şey söylüyor zaten içimden. bu albümde biras daha elektronik kullanmışlar ama rahatsız etmedi pek. belki bugün keyfim çok yerli yerinde, benimle beraber olduğu için olabilir.
bisiklet bakmaya karar verdik hem bugün. bisiklete binmek istiyorum ben. çok istiyorum. bakalım







Blogged with the Flock Browser

Sunday, April 27, 2008

memories of tomorrow(ashita no kioku)






mazoşistçe
her sahnesinde ağlaya ağlaya film izlenir mi?
izlenir.
watanabe ağlar siz ağlarsınız

bu kadar güzel bi sevgi olur mu? bu kadar içi acıtılır mı insanın?
sevdiğiniz insanın hastalığı karşısında dik durabilmek ne kadar büyük bi sevgiyi gerektirir?
dik durmak, o eğildikçe onu kucaklayıp dikleştirmek..

watanabe ağladıkça insanın sarılıp üzülme diyesi gelmez mi?

o sert asabi japonca bile bambaşka gelmez mi kulağa?





böyle karlara baksın


böyle güzel gülümsesin ister insan


evet aynen böyle








Blogged with the Flock Browser

Untitled

grev sonrası dizilerim tekrar başladı.tabi greys 3 ay ara verince ben boş durmadım .genel olarak son 2 senede ingilizcemi geliştirmek için gittiğim "home take course"ları bi düşündüm de, gelecekte de ibret olsun bana diye buraya da saymaya karar verdim isimlerini. sırasız -aklıma gelen sırasıyla-:
greys anatomy
sex and the city
how I met your mother
heroes
prison break
lost
private practice
october road
day break
journey man
er
csi
dexter
pushing daisies
lipstick jungle
cashmere mafia
gilmore girls
dawsons creek

ve daha aklıma gelmediğine inandığım bikaç kurs daha olmalı

greys imi çok özlemişim cuma koşaraktan eve gelip onu izledim
ağlatmadı(mazoşizmin dorukları) amaözlem giderdi. daha yeni ısınıyoruz..


Blogged with the Flock Browser

Tuesday, April 22, 2008

ne içmeliyim_?

hare türk kahveli likörü denicem yakın zamanda, bir baileyse sever olarak sanki bu da beni ziyadesiyle mutlu edicek bi içki.
denicez
görcez.
Blogged with the Flock Browser

Untitled

'Tüm dünya için sadece bir kişi olabilirsin, fakat bazıları için sen bir dünyasın.'
Gabriel Garcia Marquez
Blogged with the Flock Browser

Thursday, April 17, 2008

Tuesday, April 15, 2008

mantıksız bir günde

benim canım mantık bulmaca yapmak istiyor
hani ayşe kırmızı etek almış
3 kişi etek almış
şöyle de böyle diye olan bulmacalar vardı ya , işte onlardan yapmak istiyorum. Ama çok üzgünüm , yok çünkü artık gazetelerde. Ne zaman sudoku çıktı bunlar kalktı. sudoku çıktı mertlik bozuldu evet. tamam sudoku da pek şahane ama insanın sayılarla gözü dönmeden de bulmaca yapası geliyor bazen .
istiyorum ama yok .

edit: düşündüm de les e girseymişim o beni oyalarmış biraz , orda eğlenceli sorular oluyordu.

Untitled

Belki de Tanrı uygun kişiyi tanımadan önce yanlış kişilerle tanışmanı, onu tanıdığında minnettar olman için istedi.
Gabriel Garcia Marquez
Blogged with the Flock Browser

bozulmuş niyet canavarı

niyet ettim diyetimi bozmaya

evet aynen oehhhhhhh kardeşim yetti dedim
veremiyorum daha fazla kilo filan dedim

sonra patron da taaa meksikalardan çikolata getirince
işte bozuk niyetlinin ilacı geldi dedim
daha içimde odamda bitirlmiş koklamadığım bir kutu merci çikolatasının acısını yaşarken
ve sonrasında yurtdışı  dönüşlerinde gelen giden çikolatalara melum melum baktığım irade "topu" dakikalarını yaşarken evet bozuyorum dedim
elimi attım aldım bir parça
böle güzel bi dış görünüşü var
maşallah
gel bakalım sen bana diyerek konuşmaya başladım kendisiyle (tas tamam çikolatanın kendisiyle)
böle toz şekerimsi bişi geldi önce , değişik hımm dedim
sona ucundan tadim dedim
biberli filan bişi çıktı
aman tanrıııımmm
çikolatadan soğutmak için bana komplo kurulmuş diyet cadısı tarafındann

ama hayır
niyet ettim diyetimi bozmaya

ve bu biberli toz şekerlinin tabağının altnda uzuun bi kutu merci duruodu.

kutuyla ellerim buluştu
ve bir parmak yeşil kafalıdan kaptım
2sn sürdü tükenmesi

ohhh
çok "merci":)


Blogged with the Flock Browser

Sunday, April 06, 2008

lake of tears

birçok tesadüf bahşediyor gökyüzü bana
fırtınamla fırtına
yaşımla yağmur

içim üşüyor rüzgar var çok

keşke kaçılabilse

yeniden denenebilse bilinmedik bi yerde

yağmur soğuk
korku
bitkinlik

günlerce uyusam
koma da kalsam ...

gamma ray-lake of tears
Blogged with the Flock Browser

Friday, April 04, 2008

one more cup of coffee with baileys before you go ..

bir durup hayatınıza uzaktan bakınca
ne kadar da farklı gözüküyor, olayları irdeleyince ne kadar da çok kendinimi kandırıyorum bu hayatta diyorsun.
evine arkadaşlarına işine sevgine

salona koltuğu ilk yerleştirdiğinde karşısına geçip bu burda oldu mu diye baktığın gibi
hepsinin karşısına geçip baktığında

sonra 3-5 sene sonra aynı koltuğa tekrar baktığında olduğu gibi

aslında hiç sevilmemişin
hiç becerememişin
hiç olmamış
hissi ne kadar çok

ne kadar çok kandırılmış

ne kadar çok..

bunu bolca uyku , koca bir bardak baileysli kahvede eritmeye çalışınca
hiçbir şey değişmiyor
sadece uyumuş kabus görmüş
baileys içmiş keyfine varmış oluyorsun
erimiyor..

d is for the dead sea


Blogged with the Flock Browser

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails