Sunday, February 01, 2009

broken english


ve günün üçüncü filmi..
nedense izlerken kendimi izliyormuş gibi hissettim. çok etkileyici dialoglar, görüntüler vs olmasa da bu his beni filme bağladı. bu ara julian isimli erkeklerin de ayrıca etkileyici olduğunu düşünmeye başladım(othdaki de burdaki de very charming). filmle ilgili en çok aklımda kalacak şey- juliandan sonra tabii ki- nora'nın kıyafetleriydi, çok şekerlerdi(özellikle ilk sahnedeki mavi elbise). benim de paris'e gidip julian'ı aramam gerekiyor sanırım, hem ben fransızca da biliyorum avantajlıyım, ben oui absolument! benim de bu ara yolculuğa çıkmam gerekiyor, yeni bir yer görmek istiyorum, yeni bir şeyler tanımak. kafamdaki düşünceden kurtulmam gerekiyor.
bahar gelse bir an önce.. kış çok yorucu, depresif, nefes alması zor, soğuk, üstelik yağmuru, güneşi bile aldatıcı.
şarap sürahisi alıcam kendime bi de, çok beğendim filmde.

ps: thanks to ichil (happiness sahnesi süpermiş)

2 comments:

Bodrum Bakery said...

rica ederim hayatım.
noranın elbiselerini ben de çok beğenmiştim.
julian da bir fransız olamıycak kadar yakışıklı bence. :)

mikishep said...

evet ben hiç öle fransız görmedim:)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails