Thursday, January 01, 2009

önünde uzanan upuzun bi yol vardı.
soru,
önüne bakıp yürüyebiliyor muydu, yoksa aklında arkada kalanlar tekliyor muydu yürürken_ her yeni seneyle beraber ümitlenmek geleneğine sadece bir kaç saat mi ayak uydurabilirdi, yoksa içinden inanmak geçtiği için inanır mıydı tamamen? illa ki elinden tutucak birini mi beklerdi yürüyebilmek için? parçalanmış bir puzzle geçmişi de silmek için yeterli olabilir miydi peki kız için? özlemleri de yapıp bozabilir miydi üçüncü kişiler?

soldier of fortune

No comments:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails