öyle günler vardır ki
sabah kendinizi yataktan çıkarmak istemezsiniz; yataktan çıkarsınız çay içip boş boş bakmak istersiniz müzik dinlemek; sona tekrar kanepede gömülüp ölece bütün günü orda gömülü geçirmek istersiniz ; sonra birileri arar sonra gelir somurtkan surata rağmen kendinizi dışarda sonra yine sürünerek kalabalık bi şekilde evde bulursunuz.. saatler böyle akıp gider
ruh haliniz normale döner gibi yapar
sonra herkes gider..evde tek başınalık başlamıştır yine
ve o sizi gömülü bırakan duygu yeniden yanınızda biter. yine müzik ve çaya dönersinz ama işin kötü yanı sabahki duygu saatler geçince aslında kendini güçlenerek göstermiştir.
lipton earl grey , l'arc-en-ciel wind of gold, scorpions maybe I maybe you
No comments:
Post a Comment